Kişilik Değişkenleri


Introvertion vs Extravertion

İçedönük (Introversion) ve Dışadönük (Extroversion) değişkenleri, kişinin enerjisini nereden aldığınıifade eder.


İçedönük (I: Introvert) insanlar; enerjilerini kendilerinden alırlar. Nisbeten sessiz, sakin ve az konuşan kimselerdir. Yalnız kaldıklarında kendilerini daha rahat hissederler. Kalabalık ortamları sevmezler, uzun süre kalabalığa maruz kaldıklarında kendilerini daha yorgun hissederler. Bu yüzden az kişilik grupları tercih ederler ve sosyallik arayışları azdır. Ekip çalışmalarından ziyade yalnız başlarına çalıştıklarında daha verimli olurlar Düşüncelerini hemen ifade etmezler, önce düşünür sonra konuşurlar.


Dışadönük (E: Extrovert) insanlar; enerjilerini diğer insanlardan alırlar. Sosyal, konuşkan, girişken, sosyal ortamlarda insiyatif alan kişilerdir. Diğer insanlarla vakit geçirdikçe daha enerjik olurlar. Yalnız başlarına vakit geçirmeyi sevmezler ve yalnız kaldıklarında terk edilmiş, enerjisi sömürülmüş gibi hissedebilirler. Bu yüzden sürekli bir sosyallik arayışları vardır. Kalabalık gruplara dahil olmayı severler, yeni yüzlerle tanışmaktan memnun olurlar. Bu özellikleri ile ekip çalışmaları için tam biçilmiş birer kaftandırlar.

.

Sensing vs Intuition

Duyusal (S: Sensing) ve Sezgisel (N: Intuition) değişkenleri, kişinin dünyayı algılama biçimini yansıtır.


Duyusal (S: Sensing) insanlar algılarını önce beş duyu organlarıyla elde ettikleri verilere bina ederler, daha sonra içlerinde yorumlarlar. Somut bilgiyi öğrendikten sonra soyuta geçerler. Teorikten ziyade pratiği severler. İyi gözlem yetenekleri vardır ve pratik uygulama gerektiren konularda oldukça kabiliyetlidirler. Gerçekçi, somut düşünen, ayakları yere basan, detaya odaklanan, bugünü yaşayan kişilerdir.


Sezgisel (N: Intuition) insanlar kendi içlerinde yorumladıkları algılarının üzerine beş duyu organlarıyla elde ettikleri verileri bina ederler. Soyut bilgiyi öğrendikten sonra somuta geçerler. Meselelerin pratik kısmından ziyade teorik kısımları daha çok ilgilerini çeker. Analitik ve derin düşünme yetenekleri gelişmiştir, olaylara geniş çerçeveden bakabilirler. Somut ipuçlarından ve edilinen tecrübelerden ziyade kendi sezgilerine ve düşüncelerine güvenme ihtimalleri daha çoktur.

.

Feeling vs Thinking

Duygu odaklı (Feeling) ve Mantıklı odaklı (Thinking) değişkenleri, kişinin karar vermesinde duygularının mı mantığının mı daha fazla etkili olmasıyla alakalıdır.


Duygu odaklı (F: Feeling) insanlar karar alırken çoğunlukla duygularını göz önünde bulundururlar ve duygularına göre hareket ederler. İnsan odaklı yaşarlar, empati kurma yetenekleri yüksektir, insanlar arası ilişkilerde uyuma, ahenge ve sosyal değerlere ehemmiyet verirler, takdir gördükçe motive olurlar.


Mantık odaklı (T: Thinking) insanlar, karar alırken önce mantıklarını göz önünde bulundururlar, duygularına ikinci planda başvururlar. Rasyoneldirler, daha çok objektif olmayı tercih ederler, hedef odaklıdırlar, başarı ile motive olurlar. Zor ve radikal kararları daha az etkilenerek alırlar. Dışarıdan duygusuz gözükebilirler.

.

Judging vs Perceiving

Yargılayan (Judging) ve Algılayan (Perceiving) değişkenleri; hayatı yaşama tarzı ile alakalıdır.


Yargılayan (J: Judging) insanlar; düzenli olmayı, yapacaklarını bir sıraya koymayı, idare etmeyi severler. Planlı, sistematik ve programlı yaşamayı tercih ederler. Ertelemeyi, belirsizliği, seçenekleri açık bırakmayı sevmezler. Yönetim ve idare etmeye doğal yatkınlıkları vardır.


Algılayan (P: Perceiving) insanlar; rahat, spontan, esnek, gelişigüzel yaşamayı tercih ederler. Rutini, katı programları ve bir plan dahiline sokulmayı sevmezler. Daima seçeneklerin açık kalmasını isterler. Ortama rahat ayak uydururlar, insanlarla geçinmekte çok zorluk yaşamazlar. Bir plan yapmaları gerekecekse, esnek planları tercih ederler; bu yüzden işlerini ertelemeye yatkındırlar.

.